Ebced hesabının kökeni hakkında farklı rivâyetler vardır. Bir rivayette Ebced hesabını oluşturan "(Ebced) (Hevvez) (Hutti) (Kelemen) (Sa'fes) (Kareşet) (Sehaz) (Dazig)" sekiz kelime, Arş’ı tutan sekiz meleğin adıdır. Bununla birlikte bu kelimelerle ilgili daha başka yorumlar da vardır. Şöyle ki:


Ebced’in ilk altı kelimesinin Şuayb Aleyhisselamın milletinden altı hükümdarın adı olduğu söylenmektedir. Bunlar medyen ülkesinin şahlarıydı. Kelemen hepsinin büyüğüydü. Medyen halkı ve Eyke halkı yevm-i zıllede helak olduğundan bunlar da yok olmuşlardır.


Bir diğer rivayete göre, Ebced’den itibaren diğer kelimelerin Hz.Adem(a.s)’a indirilen Suhuf’ta yer aldığı belirtilmektedir. Buna göre, Kelemen ve Sa’fas dışında ki altı kelime Hz. Adem(a.s)’ın hikayesinde yer alan 6 dönemle tefsir edilmektedir. Bu bilgiler Tefsiru Ebced mine’l- Kenzi’l- Mezkurîn isimli eserde mevcuttur.


Kuzey Afrika ve Endülüs Müslümanları ise bu kelimeleri İlâhi isimlerle tefsir etmişlerdir. Ayrıca Ebced tertibindeki her harfin sırasıyla kâinatı oluşturan dört unsurdan(anasır-ı erbaa) ateş, hava, su ve toprağa delalet ettiği görüşü de benimsenmiş ve buna dayanarak edebi eserlerle gizli ilimlere dair bilgiler veren kitaplarda çeşitli açıklamalar yapılmıştır.


Yine İmam Bûni, Şems-ül Maarif adlı eserinde bu ilmin aslının Süleyman Aleyhisselâm'ın veziri ve celb ilmi âlimi Asaf bin Berhiya'ya dayandığını kaydetmiştir. [1]


Tâhirü'l-Mevlevî'ye göre ise, Arap ebcedinin İbranî ve Arâmî alfabesinden alındığına şüphe yoktur. [2] Arap edebiyatının ünlü isimlerinden Müberred ve Sîrâfî gibi âlimlere göre de Arap ebcedi, yabancı menşe'lidir. [3]


Keşfu'z-Zünûn'da cifir ve ebced ilminin, konunun uzmanları olan mânevî ilimlerde derinleşen simalar için birçok esrarın anahtarı hükmünde bulunduğu ve Hz.Ali (r.a) tarikiyle özellikle Ehl-i Beyte tevârüs eden bir ilim olduğu belirtilmiştir. Bu ilmin önceki Peygamberlerin kitaplarında da yer aldığına dair rivâyetlere işaret eden Çelebi, "Bu ilme, ancak âhirzamanda gelecek olan Hz. Mehdî(a.s) hakkıyla vâkıf olur" diyen bazı âlimlerin görüşlerine de yer vermiştir. [4]


Bazı müsteşrikler tarafından tertip edilen ve Mısır'da tercüme edilerek neşredilen "Dairetü'l-Mearifi'l-İslâmiyye'de belirtildiğine göre, harflerin, rakamlara delâlet etmek üzere kullanılma geleneği, İbrânî ve Arâmîlerde de vardı. Hemze'den, kaf'a kadar olan harflerin, birden yüze, son dokuz harf de 200'den 1000'e kadar rakamlara delalet ediyordu. [5]


Kadı Beydâvî Kurân ı Kerim’de Ebced hesabının varlığını kabul edenlerin, kabul gerekçelerini şöyle özetlemiştir: “Her ne kadar ebced hesabı yabancı kaynaklı olsa da, Araplar dahil insanlar arasında o kadar meşhur bir yere sahip olmuştur ki, âdetâ yabancı kökenli olan mişkât, siccîl, Kıstas kelimeleri gibi artık Arapçalaşmıştır. Onun için onun göstereceği işaretler diğer Arapça ifadeler gibi makbuldur.” [6]


Hâkim'in Müstedrek adlı hadis kitabının tahkikli neşrini gerçekleştiren Yusuf Abdurrahman Maraşlı, söz konusu kitap için hazırladığı fihristin mukaddemesinde "ebced" konusuna da değinmiştir. O'na göre, İslâm öncesi dönemlerde Yahudî ve Hıristiyanlar tarafından kullanılan ebced sistemi, İslâm'ın zuhûrundan itibaren yaklaşık bir asır kadar eserlerin tertibinde kullanılmış daha sonra terkedilmiştir. Fakat, "ebced hesabı" bir matematik sistem olarak, tarih boyunca kullanılmaya devam etmiştir. [7] Daha önce 22 harften oluşmuş bu sisteme Müslümanların işi ele almaları ile "peltek se, hı, zel, dad, zı, ğayın" harfleri ilave edilmiş ve sayı 28'e ulaştırılmıştır. [8]


Kaynaklar

  1. bk. Şems-ül Maarif sh: 335
  2. bk. Tâhirü'l-Mevlevî, a.g.y.
  3. bk. A.g.y.
  4. bk. Kâtib Çelebi, Keşfuz-Zünûn, I/592.
  5. Bk. A.g.e., a.g.y.
  6. bk.el- Beydâvî, I/37.
  7. bk. Maraşli, Yusuf Abdurrahman, Fihrisu Ahâdîsi'l-Müstedrek, 19.
  8. bk. A.g.e., a.g.y.